Peyzaj Mimarlığı Öğrenci Örgütlenmesi’ne dair…

Çağdaş Peyzaj Mimarları iletişim listesinde 26 Mayıs 2014’te paylaştığım görüşleri gerçek muhataplarına ulaşabilmesi için buradan da paylaşıyorum. Meslektaşların bakış açısına, öğrencilerin tartışmasına naçizane katkı sunabilmek ümidiyle…


 

Değerli meslektaşlarım,

Peyzaj Mimarlığı öğrenci örgütlenmesi -bir kısmında benim de yer almaktan gurur duyduğum- 20 yılı aşkın bir tarihi geride bırakmıştır. Bu çalışmanın bugününe dair fikirlerimi paylaşmadan önce şunu belirtmekte fayda var: Öğrenci örgütlenmemizin güncel formu ve niteliği konusunda atılabilecek adımlar elbette en başta bu işin öznesi olan öğrenci arkadaşların kendi fikir ve kararlarına tabi olmalıdır. Bu çerçeveden sadece meslektaşların yer aldığı ÇPM Listesindeki bu paylaşımı konunun gündemde kalması ve meslektaş bakış açısına katkı olarak görmek, ancak gerçek muhataplarının olduğu esas adresinde olmadığını da bilmek faydalı olacaktır.

Öğrenciler gerek Oda’nın, gerek akademilerin etkinliklerinde kitlesellik yaratan, etkinliğe dinamizm katan unsurlardır. Bunların örgütlü katılım ve desteğe dönüşmesi aslında yedeklenebileceği ilgili kurumlar için büyük bir güç anlamı da taşımaktadır. Ancak kontrolsüz güç, hızla bir tehdide de dönüşebilir. Bundandır ki gerek PMO Yönetimlerinin, gerek akademik camianın zaman zaman bu mecrayı kendi tatlı su balıklarıyla şekillendirmek istediği zamanlar olmuştur. Bu, ifade edilmekten imtina edilse de çoğunluğun malumudur. Gerek Oda yönetimleri, gerek akademik camia bileşenleri, gerekse genel meslek camiası olarak bizlerce; öğrencilere güvenilmeli ve yeri geldiğinde Oda, akademi ve tüm camiayı da eleştirebilecekleri, meslekçiliğin sınırlarını aşacakları bağımsız söylem haklarına saygı duyulmalıdır. Öğrenciler protokol kanallar da öğretilerek bu yönde yüreklendirilmelidir. Gençliğin demeyim eksikliğiyle zaman zaman yanılabileceği de unutulmamalı, meslektaş adaylarına tolerans yüksek tutulmalıdır. Hedef öğrencileri akademiye veya Oda’ya yedeklemek değil, onların kendilerini var edeceği özgür hareket alanlarını el birliğiyle yaratmaktır. Bu özelde akademi ve Oda’nın her daim ortak hareket ilkesi olmalıdır. Gençlik üzerinden geleceği kazanmak isteyenler “okul bize ne öğretti ki?”, “Oda benim için ne yaptı ki?” diyen gençleri ancak onların bağımsız söylemini dinleyerek ve duydukları hoşuna gitmese de önem atfederek kazanabileceğini unutmamalıdır.

PMO-Genç Oda’nın resmi öğrenci kolu olsa da, hem Oda, hem de akademi tarafından Oda’nın akademideki bir örgütlenmesi (esprili tabirle “sızma harekatı”) gibi yorumlanmamalıdır. Öğrenci hareketi yukarıdan alternatifleri üretilerek bölünmeden, parçalanmadan, hiç bir kurumdaki kişilere göbekten bağlanmadan, PMO-Genç’in örgütlenmenin gereğini anlamış meslektaş adayları, tüm Peyzaj Mimarlığı camiasının çocukları olduğu bilinciyle ve hepimizce desteklenmelidir.

Şu anki haliyle Peyzaj Mimarlığı öğrenci hareketi tarih bilgisinden yoksun ve köklerini kaybetmiş haldedir. Bugünün PMO-Genç aktivistleri;

  • 93 ELASA Marmaris Mini-Meeting’i sürecini ülke çapında örgütleyen Ankara Üni. Çevre ve Peyzaj Topluluğu deneyimi,
  • 98 ELASA-TR, daha sonra, popüler ve bilinen adıyla PEMÖT çalışmasının sadece kendi öz olanaklarıyla yılda 3 ulusal öğrenci etkinliği düzenleyebilen deneyimi,
  • PEMÖT’ün Oda’nın yarı-resmi öğrenci kolu olarak yıllarca çalışmış olmasına rağmen bunun resmileşmesi aşamasında, 2004 Aralık 6. ve son Genel Kurulu’nda neden kendini feshetmek yerine örgütün sönümlenmesine gidecek bir karar aldığı, bugün PEMÖT adıyla yürütülen çalışmaların geçmişteki ile bir bağının olmadığı gibi bilgi ve köşe taşlarından bihaberdir.

Peyzaj Mimarlığı öğrenci mücadelesi tarihi 2006 itibariyle kendisinden öncesini yok kabul eder biçimde sıfırlanmış, bu durum öğrenci hareketinin şu anki köksüzlüğüne zemin yaratmıştır. Öğrenci hareketi kendi tarihiyle tanıştırılmalı, eski deneyimler güncel öznelerle buluşturulmalıdır.

Özellikle son yıllarda PMO-Genç çalışması öğrencinin özneden çok nesneye dönüştüğü bir yapıya dönüşmüştür. Öğrencilerin kendi temsilcilerini seçerek PMO’nun küçük bir örneğini yaşadıkları, özerk bir yapı içerisinde kendi kararlarını alıp, hayata geçirdikleri, PMO ve Akademi’yi yeri geldiğinde eleştirebildikleri yapı deforme olmuştur. Bunda değişen öğrenci profillerinin vb. payı varsa da temel olan özelde PMO bünyesinde öğrencinin bir şey yapmasını yüreklendirmektense, öğrenci için bir şeyler yapan bir paradigmaya geçilmiş olmasıdır. PMO-Genç hızlı biçimde öğrencilerin kendi seçimlerine dayanan meşru örgütsel yapısına kavuşturulmalıdır. Bu aynı zamanda Oda’nın da, akademinin de öğrenciler söz konusu olduğunda kimleri arayacağını bilmesini sağlayacaktır.

Akademi ve Oda bir uyum içerisinde ve gündelik ayrılıklardan uzak biçimde öğrencileri desteklemeli. “Örgütlü olduğunuz sürece, seçilmiş temsilcileriniz aracılığıyla muhatabımızsınız” demelidir.

Öz-seçimle görevlendirilmiş meşru öğrenci temsilcileri belirlendikten sonra;

  • Bu temsilciler, PMO Genel Merkezde ve şubelerde yönetim toplantılarına katılma ve öğrenci görüşlerini, fikirlerini aktarma yetkisine sahip olmalıdır.
  • PMO Genel Kurul’larında öğrenci temsilcisinin 2002, 2004 Genel Merkez örneklerindeki gibi bir protokol veya temenni konuşması olmalıdır.
  • PEMAT Toplantılarında eskiden örnekleri olduğu gibi öğrenci temsilcisinin bir temenni konuşması hakkı olmalıdır.
  • Akademilerde, resmi Öğrenci Temsilciler Konseyi (ÖTK)’nin olmadığı yerlerde (veya Resmi ÖTK Bölüm Temsilcisi ile birlikte) PMO-Genç’in seçilmiş temsilcisi de akademik kurulların kendileri ile ilgili oturumuna katılarak görüş bildirme hakkına sahip olmalıdır.

PMO Yaz Okulları’nın zaman içerisinde dönüştüğü format öğrencilerin proje bırakmak için sabahlayarak çabaladığı ve çoğu kez bölgelere profesyonel meslek anlamında katkı da sunmayan bir ucuz işgücü etkinliğini andırmaktadır. Öğrencilerin gezdiği-dinlediği-çizdiği etkinliklerden ziyade, belki bunlara da ek olarak konuştuğu, tartıştığı, fikir üretip hayata geçirmenin temellerini attığı etkinlikler yüreklendirilmeli, desteklenmelidir. Akademisyenlerin ve PMO Yöneticilerinin yürütücülüğünde etkinliklerden ziyade öğrencilerin kurgu, plan ve yürütücülüğünde, akademisyen ve PMO Yöneticilerinin öğrencilerin kurgusuna uygun biçimde katılımcı olduğu “PMO-Genç Yaz Kampları” düzenlenmelidir.

Genel anlamda, PMO-Genç etkinlikleri öğrenciler için yapılan etkinliklerden, gerekirse daha mütevazı ama bizzat öğrencilerin yaptığı etkinliklere dönüştürülmelidir.

Öğrencilerin fikirlerini Oda’ya taşımanın başka bir aracı olarak PMO Cephesinde ilk adımı atılmış ancak sürekliliği sağlanamamış “Genç Danışma”lar kesinlikle sürdürülmelidir. PMO-Genç dışında örgütsüz öğrencilerin görüşleri de bu kanalla PMO Yönetimlerine aktarılmalıdır.

Kanımca bu çalışmanın toparlanması için başta öğrencilere ama illa Oda ve akademiye de çok görev düşmektedir. Hafta sonu görüşme şansı bulduğum bazı öğrencilerin ben bu görüşleri belirtmeden paralel düşünceler belirtmiş olmaları benim için ayrı bir umut kaynağı. Bu yazının bir kopyasını doğru adrese de ulaşır umuduyla web sayfamdan ve öğrenci arkadaşların bulunduğu sosyal medya gruplarından paylaşıyor ve onların da ilgisine sunuyorum. Mesleğimizin geleceği gibi kendi örgütlerinin geleceği de elbet gençlerimizin elinde şekillenecektir. Belki bu yaz bunları da tartışmanın vaktidir.

Sevgi ve Saygılarımla

Bayazıt Oğuz AYOĞLU
Peyzaj Y. Mimarı / Bilgisayar Grafikleri Sanatçısı

 

Paylaş: